Pedagoji Kılavuzu - PEDAGOJİM

Pedagoji Kılavuzu

Pedagoji Kılavuzu

  • Pedagojinin temel prensibi: Bağ varsa tesir de vardır.
  • Çocuğun ihtiyaçlarının zamanında ve yeterince karşılanması güven duygusunu oluşturur.
  • Çocuğun zihni savunmasızdır. Kişiliğine yönelik her sözü doğruymuş gibi içselleştirir. Kendisine nasıl hitap edildi ise kendini öyle kabul eder.
  • Psikolojik sorunların kökeninde "esirgenmiş sevgilerin" izleri vardır.
  • Çocuğu sevmek yetmez, çocuğun sevdiği olabilmektir maharet.
  • İnsan kişiliğini koruyabildiği kadar evliliğini koruyabilir.
  • Dertlerinizi hızlı çözen her şey bağımlılık yapar.
  • Çocuk der ki: Ben eşittir bana verilenim.
  • Bir bitki ışığa doğru boynunu eğer, çocuk da sevgide böyledir. Nerden sevgi gelirse oraya boynunu eğer.
  • Her insan vicdanla doğar fakat vicdanın işlevselliğini sağlayan değer sistemidir.
  • Çocuk oynadığı oyunlarda aslında çevresinde gördüğü toplumun bir simülasyonunu yapar.
  • Bağımlılığın karşıtı bağdır. Çocuklarımızı oyun bağımlılığından korumak için, onları daha çok dinlemeli ve onlarla bağ kurmalıyız.
  • Ceza bir eğitim aracı değil, şiddettir, aşağılama davranışıdır... Aşağılama davranışına alışan çocuk "yılışık" olur.
  • Duyguları denetlenen çocuklar ilerleyen dönemlerde ortamdaki duyguya göre hareket ederler.
  • Çocuğun asli duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarının karşılanması güvenli bağlanmayı oluşturur ancak ihtiyacı olmayan şeylerin çocuğa ihtiyaç haline dönüştürülmesi bağımlılıktır.
  • Çocuk ‘bir ruh okuyucusu’dur. Kendisiyle iletişime geçen kişinin ne söylediğini değil, ne söylemek istediğini anlar.
  • Çocukların duyuşu içsel bir duyuştur, hissediştir. O yüzden çocuklarla iletişim kurmak bir yetenek ister.
  • Çocuklar duyarak iletişim kurar. Yeni doğan bir çocuk, kelimelerle iletişim kurmayı beceremez. Ama kendisine tebessüm eden annesine o da tebessümle karşılık verir. Neden? Çünkü çocuklar konuşarak değil, ‘duyarak’ iletişim kurarlar. Ancak bu ‘duyma’ kulak ile gerçekleşmez.
  • Problemli her çocuk ebeveynlerinin eksik yanlarının sonucudur.
  • İlgi iyileştirme gücüne sahiptir.
  • "Çocuk aşağılandıkça iki insani hissini yitirir: Mahcubiyet ve utanma duygusu."
  • "Çocuk ne yaşadığını unutur, ama ne hissettiğini unutmaz.."
  • " İnatçı çocuk yoktur, engellenen çocuk vardır."
  • Hiçbir çocuk dünyaya geldiğinde davranış bozukluğuna sahip değildir. İçinde bulunduğu çevrenin çocuğa hitap edememesinin sonucudur davranış bozukluğu..
  • Çocuklarda bir davranışın kalıcı olması, o davranışın karşı tarafta(yetişkinde) bir duygu uyandırmasına bağlıdır.

Yorum Gönder

0 Yorumlar